Çatkapı Ankara lezzetleri


Çatkapı – Ankara Lezzetleri

5 Mayıs 2011 Perşembe

Charleston: ABD tarihinin dönüm noktasında biber arayışı

Türkiye'de tükettiğimiz Charleston biberinin peşine düşüp Amerika'nın güneyine kadar geliyoruz ve South Carolina eyaletine ulaşıyoruz. Yolumuz bir hayli uzun... Sonunda Atlantik Okyanusu'nun kıyısındaki Charleston'dayız. Akşam saatlerinde varıyoruz kente... Biber tarlalarını aramak için bir sonraki günü beklemek durumundayız. Sabırsızlanıyoruz... Ertesi gün erkenden yola çıkıp biberlerin peşine düşüyoruz. Kent merkezinde insanlara Charleston biberini sorduğumuzda aldığımız yanıt genellikle “WTF” şeklinde oluyor. Southernlerin genişliğine verip kent dışına açılıyoruz. Tarım üreticileri bize yardımcı olabilir. Fakat onlardan da umut yok. Charleston'ın çiftçisi, Charleston biberini bilmiyor. Şaşkınlıkla karışık Türkiye'deki Charleston biberini anlatıyoruz ve yetiştirmeyi düşünüp, düşünmediklerini soruyoruz. Aldığımız yanıt çok çarpıcı: “Böylesine sıcak bir iklim bölgesinde neden toprakları biber ekerek meşgul edelim?” Özetle yıllar boyu kandırıldığımızı anlıyoruz. Ve bundan sonra da hiçbir zaman gerçek Charleston biberi yiyemeyeceğimiz gerçeğiyle yüzleşip kent merkezine dönüyoruz. Uğradığımız hüsranı dağıtmak için kent merkezine odaklanıyoruz. İşin şakası bir yana ABD tarihinin kritik dönemlerine sahne olan Charleston'dayız. Okyanusun nemli havası burnumuzda, yakıcı güneş tepemizde... Anlayacağınız yalnız değiliz ve turumuz başlıyor.

Dört yüzyıllık geçmiş...
Genç Amerika Birleşik Devletleri'ne zor yıllar yaşatan iç savaşta ilk bombanın atıldığı kent Charleston. Koloniyal dönem, iç savaş derken yaşamlarını düzene sokabilmek Charlestonlular'ın yüzyıllarına mal olmuş. 1600'lerde İngilizlerce keşfedilen bölgede dört yüzyıl sonra her şey yoluna girmişken 1989'da Hugo kasırgası vurmuş. Gördükleri zarar sonrası pes etmemişler. Kentlerini onarıp ülkenin en önemli turizm merkezlerinden biri haline getirmişler. Bugün yerli yabancı binlerce turist Charleston'ı ziyaret ediyor.

İç Savaş'ın ilk top atışı
Charleston'ı dolaşmaya limandan başlıyoruz. White Point Parkı'ndayız. Atlantik okyanusuna uzanan iki nehrin arasında kalan kentin en uç noktası burası. Batarya olarak da anılıyor. Zira federal eyaletlere karşı birleşen güney eyaletleri, 12 Nisan 1861 tarihinde bu noktadan beş kilometre açıktaki Sullivan Adası'nda bulunan Fort Sumter'ı top ateşine tutuyor. İşte bu Amerika'daki iç savaşın ilk kıvılcımı. Fort Sumter 34 saat içinde düşüyor ve güney eyaletlerinin eline geçiyor. Federal güçlerin adayı geri alabilmeleri dört yıl sürüyor. Ulusal park olarak kullanılan Forth Summer'a feribotla ulaşıp ziyaret edebilirsiniz. Bu yönüyle Charleston, Amerikan İç Savaşı'na ışık tutan bir açık hava müzesi.

Faytonlu kent turu
Sokaklarda dolaşırken bir film setindeymişsiniz gibi hissettiren en önemli unsur mimari. Dört yüzyıldır kendini yenileyen Charleston'da Roma, Gotik ve Rönesans gibi üç mimari anlayışı bir arada görebiliyorsunuz. Daha fazlası da var. “Demir işçiliğinin şaheserleri” olarak anılan büyük bahçe kapıları, üretildikleri soğuk metale inat sizi sıcak bir “merhaba” ile karşılıyor. Kentin içine saklanan bu hazineleri görmek istiyorsanız fayton turuna çıkmanız gerekiyor. İstanbul Adalar'daki gibi faytona binip kentte nostaljik bir tur atabilirsiniz. Bu arada Charleston'daki fayton turları, diğerlerinden biraz farklı. Tura başlamadan önce sadece faytonu ve atları idare edeceğini sandığınız kişi, profesyonel bir turist rehberi çıkıyor ve güzergahınız üzerinizdeki tüm detayları anlatıyor. Böylece fayton turunuz, eğlenceli bir hal alıyor.

Haydi alışverişe!
Kent turunun ardından Charleston'da alışverişe çıkıyoruz. Market Caddesi üzerindeki kapalı çarşıyı baştan sona gezmelisiniz. Önceleri köle pazarı olan bu mekanda ilginç şeyler bulacağınıza emin olun. Çarşı gezinizin ardından burnunuza gelen o muhteşem kokuyu takip edebilirsiniz. Sizi Charleston Tatlı Mutfağı'na (Charleston's Candy Kitchen) götürecektir. Praline adı verilen, ceviz ve şeker şurubundan yapılan müthiş tatlıyı muhakkak deneyin. Keza siz içeri girer girmez taze praline ikramınızı tadıyor olacaksınız. Mutfaktan çıkmakta güçlük çekebilirsiniz çünkü burada türlü türlü el yapımı şekerlemeler, tatlılar, çikolatalar var. Hepsini almak isteyeceksiniz. Kendinizi tatlılardan uzaklaştırabilirseniz, çarşı etrafındaki diğer mağazalara da uğramayı unutmayın.

Ananas'ın anlamı ne?
Okyanusa açılan nehir kolu üzerinde yürürken sizi üzerinden sular fışkıran büyük bir ananas heykeli karşılayacak. Ananas, Güney Amerikalıların misafirperverliğini simgeliyor. Bu nedenle şehrin en güzel yerine bir ananas heykeli yerleştirilmiş. Bu güzergahta yürürken dikkatinizi çekecek bir diğer unsur da büyük köprü olacaktır. Charlestonluların, kendi içlerinden çıkan kongre üyesi Arthur Ravenel'in adını verdikleri köprü özellikle gece aydınlatması ile kente ayrı bir hava katıyor. Köprünün yakınında gözünüze takılan savaş gemisi ise ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait 724 - USS Laffey. İkinci Dünya Savaşı'nda 22 kamikazenin saldırısına uğrayan ve ardından “Batmayan gemi” ünvanını alan Laffey, emekliye ayrılmasının ardından Charleston'daki Maritime Müzesi'nin limanına demirlemiş ve ziyarete açılmış. Pearl Harbor'dan batmadan kurtulmayı başaran savaş gemisi görülmeye değer.


Hollywood starları ile aynı restoranda...
Charleston'dan ayrılmadan önce uğramanız gereken yerlerden biri de Rainbow Row. Rengarenk boyanmış binaların arasında dolaşıp, pencerelerinden sarkan çiçekleri koklayabilirsiniz. South Carolina mutfağından lezzetleri denemek için S.N.O.B. Restoran'daki menüye göz atabilirsiniz. Okyanus kıyısına kadar gelmişken taze deniz ürünlerini tatmak isterseniz, en ünlü adres Meeting Caddesi üzerindeki Hyman adlı restoran. Hafta sonları burada yemek için dışarıdaki uzun sırada beklemeniz gerekiyor. Ayrıca fayton turlarının başlama noktasındaki Anson Restoran'da Charleston'u ziyaret eden ünlülerin uğrak noktası. Anson'da yemeğinizi yerken bir Hollywood starı ile karşılaşabilirsiniz.

Okyanus'ta yüzelim mi?
Charleston turunuzu eksiksiz sonlandırmak istiyorsanız muhakkak Atlantik'in serin suları ile buluşmalısınız. Kent merkezi ve yakın çevresi yük gemilerinin yanaştığı limanlarla dolu, yüzmek için biraz uzaklaşıp adalara gitmeniz gerekiyor. “Adalar” deyince aklınıza feribot yolculuğu gelmesin. Charleston civarındaki adalar kıyıya paralel konumlanmış ve ana karadan sadece birkaç kilometre uzak. İnşa edilen büyük köprülerle bu sorun da çözülmüş. Okyanusta yüzmeye karar verdiğinizde adalara karayoluyla ulaşabilirsiniz. Kuzeyde Isle of Palms ve Sullivan's Island, Güneyde ise Folly Beach, Kiawah Island, Seabrook Island ve Edisto Island var.

Charleston'dan kısa kısa...
- Charleston'ı tamamen gezmek isterseniz, bunu yapmanız üç gün sürecektir.
- Kent ismini Kral Charleston'dan almış.
- Charleston önceleri tehlikeli bir kentken daha sonra tüm dinlere özgürlük tanınmış ve çok sayıda insan din özgürlüğü olduğu için buraya göç etmiş.
Kent merkezi 1861'de çıkan yangında tamamen yok olmuş ve sonra yeniden inşa edilmiş. Daha sonra kaza ile yeniden yanmış ve iç savaş esnasında bombardımana maruz kalmış.
- Charleston'da dolaşırken yolun ortasından üzerine kırmızı bayrak dikilmiş bir limon görürseniz sakın dokunmayın! Fayton sürücüleri atların pislediği yerlere bunları işaret olarak bırakıyor. Hem insanlar üzerine basmasın hem de temizlik ekipleri farkına varıp o alanı temizlesin diye.
- Kentteki binalar yeniden boyanabiliyor ama renklerinin değiştirilmesi kesinlikle yasak.
- Charleston, iç savaşta nüfusunun yüzde beşini, parasının yüzde 75'ini yitirmiş.

Hiç yorum yok: