Çatkapı Ankara lezzetleri


Çatkapı – Ankara Lezzetleri

23 Nisan 2010 Cuma

Muhafazakarlar, Brown’u açık havada vuruyor



6 Mayıs’ta yapılacak seçime doğru geri sayan İngiltere’de iktidara oynayan üç parti arasındaki rekabet kıyasıya sürüyor. Kavganın dışında kalıp, geçmişinin temizliği ile ön plana çıkan Liberal Demokrat Parti adayı Nick Clegg’in oy oranı propaganda sürecinde hatırı sayılır bir artış gösterdi. Öte yandan Muhafazakarların, iktidardaki İşçi Partili Başbakan Gordon Brown’a yönelttikleri suçlamalar hız kesmiyor. Seçime koşan İngiltere’de propaganda süreci Türkiye’deki gibi renkli ve gürültülü olmasa da seçmene dikkat çekici reklam kampanyalarıyla seslenmeye çalışıyor.

Caddelerde rengarenk bayraklar yok. Üzerlerinde devasa hoparlörler ile gürültü kirliliğinin sınırlarını zorlayan seçim araçlarını işitmek mümkün değil. Partilerin afişleri her gece birbirinin üzerini örtmüyor. Keza duvarlar da poster de yok. Lakin yaklaşık bir haftadır Londra’nın dört bir yanındaki bilboardlar üzerinden dikkat çekici bir reklam kampanyası yürütülüyor. David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti’nin M&C Saatchi’ye hazırlattığı mizahi reklam kampanyası gözden kaçabilecek cinsten değil. Muhafazakar Parti’nin oklarının hedefindeki Başbakan Brown kampanyanın başkahramanı. Muhafazakarlar, İşçi Partililerin iktidarda bulundukları süre içerisindeki hatalarını altı farklı iletinin yanına Brown’un fotoğrafını iliştirerek seçmene sunuyor. Pek de hoş görünmeyen fotoğrafta Başbakan Brown’un gözleri kapalı. Keza Muhafazakarlar da Brown’u yakışıklı gösterme değil, küçük düşürme amacındalar. Reklamlarda kapital ve kalın karakterle yer alan iletiler ise şöyle: “Sizi daha fazla sigorta primi öder hale getireceğim. Oyunu bana ver.”, “80 Bin suçluyu vaktinden önce serbest bıraktım. Yeniden yapmama izin ver.”, “Ulusal borcu ikiye katladım. Yeniden yapmama izin ver.”, “Zengin ile fakir arasındaki farkı yükselttim. Yeniden yapmama izin ver.”, “Emekli maaşlarından milyonlar aldım. Yeniden yapmama izin ver.” “Kayıtlı genç işsizlere neden oldum. Yeniden yapmama izin ver.” İşte bu iletiler ile seçmenin tercihini yönlendirmeyi deneyen Muhafazakarların reklamlarının alt bölümünde de “Ya da oyunu değişime ver, oyunu Muhafazaklara ver.” mesajı yer alıyor.

Suçlamalarla, televizyon tartışmalarıyla, mizahi reklam kampanyaları ile İngiltere, 6 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlere doğru ilerliyor. Tüm partiler kendi kendi kamuoyu araştırmalarını yayınlayarak önde olduğunu göstermeye çalışsa da hepsi incelendiğinde üç parti arasında belirgin bir fark olmadığı gözleniyor. Bu ülkede bir seçmen olmasam da elimden geldiğince olan biteni takip etmeye çalışıyorum. Türkiye’de bir benzerini yapmanın pek mümkün olmadığı bu reklam kampanyası, aslında arka planında yaşanmayanlarla da dikkatimi çektiği için hakkında bir şeyler yazmak istedim. Kampanyayı hazırlatan siyasi lidere henüz kimse yumruk atmadı. Kampanya’nın hedefi olan, zor durumda kalan lider de hala seçim otobüsünün üstünden kimseye veryansın etmedi. Kampanyayı hazırlayan reklam ajansı ve bilboardları kiraya veren şirketlere de henüz maliye müfettişleri çökmüş değil.

Size de garip gelmedi mi?









Hiç yorum yok: